Çocuklar büyüdü.

Ege anaokulunda
Evet artık bir anokulumuz var. Bir aylık mesaimin 3te1i takside gidiyor olsa da okuldan memnunuz. Bir de öğretmenler arada yalan atmasalar şahane olacak.

Kreş Meselesi

Büyük oğlan 3.5 yaşını geçti ve haliyle kreş arama derdine düştük. Bu süreçte en büyük sorun evde bir ikinci çocuk olması. Cem geldi Ege'yi kreşe gönderelim gibi bir durum olsun ve Ege böyle düşünsün istemiyoruz. Bu nedenle neredeyse Haziran ayında başladığımız kreş arama süreci Ekim 2006'yı buldu. Doğru düzgün bir yer bulmakta zorlandık. Gittiğimiz yerlerde öncelikle çocuğun güvenliğini düşünüyor olmak zorunda kaldık ki bu inanılmaz. Yani şöyle oldu biz iki ayrı kreşten cocuğumuzun güvenliğinden endişe duyduğumuz için vaz geçtik. Yazık ki İzmit pek alternatif sunmuyor.

İki farklı yerden de sadece ve sadece kendi gelirlerini düşündükleri için vaz geçtik. Elbette kreşler sebil değil ve zaten biz de az buz para vermiyoruz bunda sorunum yok. İyi hizmet çoğunlukla artan fiyatıyla geliyor, ama eski mal deposundan bozma bir yer, veya başka amaçlı bir bina kompleksinde köşeye kondurulmuş ve orada yapıştırma duran bir yer fazla istekte bulununca tamam diyoruz, sen yoluna ben yoluma.

Sonunda bir yer bulduk. Şehir merkezinde müstakil bir bina, içerisi çocuk kaynıyor. Belki kalabalık olduğu için ilk bakışta burası olmaz hissi verebilir ama ben girer girmez şöyle baktım her yerde çocuklar, .ocuklar ve çocuklar. Bundan daha iyi oyun oynama fırsatı olur mu? Zaten bir iki kreş hemen önümüze faaliyet takvimi dayamış ve ben onlardan kaçmıştım. Çocuk daha 3.5 yaşında evde yeni bir bebek olmasının ağır yüküyle boğuşuyor fırtınalar içinde yüzüyor. Bir de evden başka bir yere gönderiliyor, tüm bunların yüküne bir de faaliyet bindirmenin anlamı ne. Bırak çocuk sadece oyun oynasın. Anası ve babası lisanstır, lisansüstüdür okullarda senelerini vermiş. Çocuğu daha 3 yaşında başlatmanın anlamı yok bence. Kesin doğru budur demiyorum ama iki üç yıla kalmadan zaten oturup ders çalışmaya ödev yapmaya başlayacağız acelemiz yok. Tüm dediğim bu. Neyse bizimkinin keyfi yerinde gibi orada oyun filan oynuyor. Ayrılırken niye gidiyorum diyor. Şimdilik işler kötü değil. Pek korkumuz kalmadı doğrusu. Önemli bir vartayı atlatmak üzereyiz. Darısı başka kreşçilerin başına. Bizim kreş kriterlerimiz, çevre güvenli olsun, çocuk güvende olsun, bol bol oyun oynayabilsin, başında gözeten biri olsun ama zebellah kesilmesin, kreşde bize bir şeyler satmaya kalkılmasın, bizi kümesin yolunacağı gibi görmesin ve ulaşımı çok yormasın. Bunlar çok olmasa gerek.

Lena sevgili köpeğimiz.

1997 yılında okuldan mezun olduğumuz gün ve hatta mezuniyet törenimizin arasında AKM'den aşağılara inip henüz daha iki aylık bir yavru iken yanımız almıştık Lena'yı. İsmi Buchner'in bir oyunundan geliyor. Kendisi 10 yılın sonunda ve yaklaşık bir haftadır annemin bahçesinde kalıyor. Umarım bir terslik çıkmaz. İşte Lena'nın Ege ile çekilmiş bir fotoğrafı. Gerçi burada Ege tam olarak gözükmüyor ama koltukta yanyana duruyorlar sonuçta.

Çocukla köpek zor olur diyenler oldu, köpek ne olacak diyenler de çok oldu. İşin doğrusu eğer köpeğinize yeterince zaman ayırabilirseniz pek sorun olmuyor. Elbette kıskançlıklar veya ihmal edilmişlik hissiyatı ve vicdan sızlamaları oluyor ama Ege için Lena bir fırsat oldu. Bence bu fırsat kullanılmalı. Kolay değil dört bir yandan sorun çıkartacak apartman yöneticileri, sokatan gelip geçen çok bilmişler oluyor ama onlar da işin eğlencesi.

Bakın bir Lena fotoğrafı daha. Burası Sapanca gölü kıyısında Dedeman Göl Evi doğrusu ilk İzmite geldiğimizde bu civarda çok güzel yerler yoktu ya da biz bilmiyorduk. Neyse ki şimdi bir sürü yeni yer açıldı. Yeşillikler içinde sular akar bizler bakar yayıla yayıla yemek yer durumundayız. Son yıllarda pek buraya uğramıyoruz. Galiba personeli filan değişti. Bu 2004 tarihli bir resim zaten. Güneş gözlüklü olan arkadaşlardan ayakta olanı Uğur. Bizim Uğur Ege isimli oğlumuzun Uğur kısmını bu arkadaşımıza ithafen koyduk. Çocuk psikiyatrisi olsa gerek bir yerlerde çocuğun isim yükünden bahsediliyordu. Doğrusu Uğur Ege oldukça pozitif anlam yüklü bir isim oldu. Çocuğunuza isim koyarken bu pozitif yük meselesini aklınızda tutun. Diğer güneş gözlüklü olan ise Gaye. Ege'nin anne (Gülşah) ve babasında (Emrah) yani bizde güneş gözlüğü yok. Lena ise masada kalan yemekleri yememiz için baskı yapıyor. Yoksa ona vermemiz için mi baskı yapıyor (neyse masada yemek bırakılmasına karşı bir hayvandır. Anneler bu becerisini bilse her eve alır:) Neyse Lena ile başladık burada bitirdik. Sapanca civarında yeni bulduğumuz yerlerden biri Cansu alabalık, Maşukiyeden Sapancaya doğru giderken hemen solda kalıyor tabelasını görürsünüz zaten. Biz genelde kahvaltıya ve yayılmaya gidiyoruz. Mekan alabalıkçı olmakla birlikte biz "alabalıkçı" değiliz...

Sigorta alacaksan köşedeki acenteden al internete bul@şma
Doğumun üzerinde bir ay geçti.

Bu arada ufaklığın sigorta işlerini yapmaya çalıştım. Başkasından duysam inanmazdım ama oğlanı aile sağlık sigortamıza katmak için bir aydır uğraşıyorum. Sigortam.netten almış olduğum bir koç allianz sağlık sigortam var. Neyse doğum masraflarını bu sigortadan karşıladık. Daha önce sağlık sigorta şirketlerinde provizyon danışmanlığı yaptığım için (sağlık poliçesi ile ilgili poliçe sahibi ya da poliçeyle başvurulan yer arıyor ben de poliçe masrafları karşılıyor mu kontrol ediyorum) olanilir bir terslik diyerekten ben hemen sigortaya başvurayım dedim. dememle de sigortam.net'i aradım. İşte tüm olay o zaman başladı.

Bana bir başvuru formu göndereceklerini ve benim bu formu doldurup, doğum raporu ve çocuğun nüfus cüzdanı ile göndermemi söylediler. Sigortam.net Kozyatağından Mecidiyeköy'e iki günde bir form gönderdi. İlk başta bu gecikmeyi çok önemsemedim çünkü bu arada ancak nüfus cüzdanı çıkartabilmiştim, nüfus cüzdanı için sadece doğum raporu ve anne veya babanın kendi nüfus cüzdanıyla başvurması yeterli. Neyse 8 Eylül oldu ve ben kurye ile formu gönderdim. Bu arada sigortam.nete doğumda olan ufak tefek masrafların yeni poliçe ile ödenip ödenmeyeceğini sordum orada telefona bakanlardan biri evet ödenir siz faturaları da gönderin dediler ve ben de faturaları yolladım.

Bu arada başvuru formuna kredi kartı numaramı yazmamıştım. Bunun nedeni de benim zaten ödemelerimi hali hazırda yapıyor olmam ve kredi kartı numaramı biliyor olduklarını düşünmemdi. Ama yine de gerekiyormuş. Olay burada bitmedi ve bu eksikliğin anlaşılması üç gün sürdü. Ne yapalım dediğimde önce bana kredi kartı numaram ve ödeme buradan yapılsın denen bir faks çekmem yeterli olur dediler. Ben de çektim. Amaaa bu faksın okunması sorun olmuş ve bu sorunun bana iletilmesi de üç gün sürdü. Hadi bir daha faks çektik arada bir üç gün daha gitti. Neyse bu faks okundu mu diye ısrarla sordum tamamdır dediler. Çocuğun harcamaları diyorum ben bu arada tamam ödenecek diyorlar. Ama işler bu noktada bitmiyor. İki gün sonra bana kredi kartı faksı olmadı biz size yeni başvuru formu gönderelim onu doldurun diyorlar. Tamam yollayın dedim ama yine bu formun Kozyatağından Mecidiyeköye gelmesi de iki gün sürüyor ve işte o zaman tarih 17 eylül gibi bir şey oluyor.

Ben formu gönderdim tamam mı diye arıyoum tamam diyorlar. Çocuğun masrafları diyorum ödenecek diyorlar. İyi bitti diye seviniyorum dememe kalmıyor iki gün sonra beni arıyorlar ve diyorlarki sizin çocuğun masrafları başvuru tarihinden önce olmuş ve ayrıca ilk 14 gün içinde başvurmamışsınız bu nedenle çocuğun masraflarını ödemeyeceğiz. Tam o noktada benim sabır taşım çatlıyor ki kendisi öyle dayanıklı sayılmaz durmadan çatlar gider. Ya siz ne saçmalıyorsunuz diyorum ve bu noktadan sonra beni iki günde bir farklı farklı elemanları arayıp aynı şeyeri söylüyor. Mesela biri 3 Ekimde arıyor ve kredi kartından 3 taksitle çekim yapılacağını tarihlerin 3 Ekim ile başladığını söylüyor. Yani bugün parayı çektiniz ve sigorta başladı öyle mi diyorum biraz kekeliyor geveliyor evet diyor karşılıklı telefonu kapatıyoruz. Ertesi gün tekrar aranıyorum deniyor ki sigortanız başlayacak ama çocuğun masrafları ödenmiyor diyorlar. Ben tamam çocuğun masrafından geçtim ama dün gece (saat 20:30 du aradıklarında) beni aradılar ve 3 Ekim tarihli taksit çekimi yapıldı dediler diyorum. Ben sigorta başladı sanıyorum onlar bir bakalım diyorlar.

En sonunda benim kolay olsun diye internetten satın aldığm poliçeye yenidoğan oğlumu eklemem 1 aydan fazla sürdü.

Sigorta başladı mı emin olmak kolay değil.

Sigorta yaptıracaksanız asla internetten yaptırmayın en iyisi sokaktaki acente. Asla ve asla başka tercihte bulunmayın derim ben.

Dünya barış günü olması veya sonbaharın başlaması...

Benim için Cem bebeğin dünyaya gelmesi.

Şu anda 4 Eylül oldu iki günlük hastane yatışından sonra şimdi evimizdeyiz.

Hastanede geceleri uyumayan bebeğimiz şimdi güzel güzel annesini emip ardından uyuyor. Elbette arada gaz çıkarma kısmı da var.

Gördüğünüz resim evdeki huzurlu anlardan biri. İsmi Cem başına veya sonuna bir de Arda eklenecek daha nüfus cüzdanı çıkmadı. Doğumu yapan doktorumuz Gökhan'ın önerisiyle göbek adı da Kuzey. Bir de biricik oğlumuz şimdi 3,5 yaşında olan Uğur Ege var. Kendi tanımıyla uğur böceği veya "Aslan" Ege...

Pek çokları gibi biz de ikinci bebekten biraz çekindik. Evde bazı zorluklar olacak vesair diye ama hiç de korktuğumuz gibi olmadı. Bu arda "Aslan" Ege için bebeğin adı "Puçina" Lazca veya Gürcüce bir anlamı var. İsimler Ege ve Arda ama biz biraz Karadenizliyiz :)

Neyse evde Ege ve bebek arasında pek problem yok şimdilik. İki bebek de uyurken ben bunları yazıyorum. Asıl sorun Ege'ciğin ateşlenmesi oldu. Yandı bütün gece ve bizim içimiz gitti. Çocukcağız yeni bir bebekle uğraşırken üstüne bir de hastalandı diye. Aşağıda Ege'nin doğum ve şimdiki fotografları.